Kapalıçarşı gezisi

Cuma günü 2 arkadaşımla Emınönü-Kapalıçarşı gezisi yaptık. Herzamanki gibi en erken giden ben olduğum için onları beklerken tahumcular çarşısını gezdim. Sonra hep beraber Cağaloğluna doğru yürürken Postanenin önünde bulduk kendimizi. Birçok kereler oradan geçmişimdir ama ilk defa etrafımı çok rahat inceleyebildim. Çünkü o bölge trafiğe kapatılmış,arabaların tehlikesi olmadan aylak aylak gezdik. Posta binasının içine girip bir bankta oturduk,tavanlarına kadar inceledik. Dışında da açılış törenini gosteren 1907 tarihli bir fotoğrafta var. Çevrede çok güzel dış cepheleri olan ama çok bakımsız,yıkık dökük restorasyon bekleyen binalar var.
Cağaloğluna doğru devam ederken o caddelerde çokça bulunan büyük kırtasiyelerden birinden resim ve seramikle ilgili ihtiyaçlarımızı aldık ve Kapalıçarşıya doğru devam ettik. Önce yemek yiyelim dedik ve ben daha önce bir arkadaşımın götürdüğü yerde yemeyi teklif ettim korka korka. Çünkü karaborsa sokağının paralelinde ,3,4 metre kare iç mekanı olan bir dürümcü. İç mekan dedim ama orada oturulmuyor,sadece çalişanların kullandığı ,ancak 2 kişinin sığdığı bir yer. Onun için dışarıda oturuluyor,daha doğrusu boş tabure bulunca hemen oturmak gerekiyor. Neyse bize yardımcı oldular ,3 kişilik yer açtılar,oturduk. Hemen önümüze şeffaf temiz naylon, amerikan servisinin işini görecek olan örtüler serdiler. Közlenmiş biberler,maydanoz ve galiba yağda hafifçe sotelenmiş turşuları elinizle bu örtülere alıyorsunuz,sipariş verdiğiniz dürümler ve ayran eşliğinde istediğiniz kadar açık büfe gibi yiyorsunuz. Ama arkanızda birsürü insan da sıra bekliyor. Ben son lokmalarımı ayakta biyirdim. Etleride çok lezzetli,herşey çok temiz. Ortam sizin hayal gücünüze kalmış. Ben çok seviyorum. Eminim ki arkadaşlarım da başkalarını oraya götüreceklerdir.
Artık Kapalıçarşıya girme zamanı. Tabii birkaç kuymcu,birkaç çantacı,birçok antikacı ve sokaklarda kaybolarak dolaşmak. Ama çay içmemiz lazım. Ayşe esnaf çayı içelim diye tutturdu. Kafelerin çayları öyle olmuyor gerçekten. Tam da bahçe lambalarına baktığımız Kaptan Bros isimli bir lambacıdayız. Çok güzel lambalar,mumluklar var ve dükkanın sahibi (adının Erkan olduğununsandığım) çay içiyor. Biz de esnaf çayı istiyoruz,kime söylememiz lazım gibi saçma bir soru sorunca Erkan bey bize 3 tabure getirdi ve 10 saniye içinde mis gibi çaylarımızı içmeye başladık. Çok efendi bir çocuktu. O çay kadar güzel bir şey daha olamazdı o anda.
Çok yorulduk.Artık eve dönüş saati. Ama en kısa zamanda yine geleceğim.

Yorum Gönder