SAPANCA GÖLÜ

Ben Sapanca Gölüne yani çevresindeki yerleşim yerlerine birkaç kere gitmişim. Tanıdıklarımızın yazlık evleri vardı. O gidişlerimde de sevdiğimi hatırlıyorum ama uzun bir süredir gitme fırsatım olmadı.


Geçtiğimiz hafta sonu arkadaşımızın kızı Mehtap'ın düğünü vardı Sapancadaki bir otelin bahçesinde. Biz de bunu fırsat bilerek bir gece de konaklamak istedik. Benim için küçük bir hafta sonu gezisi oldu. Düğün saatine kadar bol zamanımız da vardı,onun için göl kenarında güzel bir öğle yemeği yedik. Otele gelince de bahçesinde dolaşıp çayımızı içtik.
Gece düğünde Ereğlide uzun bir dönem hep beraber olduğumuz eski arkadaşlarımızla karşılaştık. Bu çok keyifli bir şey. Hepimiz birbirimizi öyle özlemişiz ki bıraktığımız yerden devam ettik. Ama aramızdan ayrılan arkadaşlarımız olduğu için onların acısını da yediden yaşadık.


Ertesi sabah otelde o kadar güzel bir kahvaltı yaptık ki. O bölgenin peynirlerinden en az 10 çeşit peynir(otlarla tatlandırılmış olanlar da vardı),birkaç çeşit zeytin,çok lezzetli domatesler ve daha neler neler. Yöreye ait yiyecekler gerçekten çok taze ve lezzetli oluyor. Onları buldukça,fırsatımız oldukça yararlanmak lazım.
Otelden ayrılıp 2-3 km yakınlarında olan Naturköy diye bir yere(görmek gerekir diye önerdiler) gittik. Ben doğal bir yer zannetmiştim ama bir işletme imiş. Çok güzel bir yer yapmışlar,tabi o güzel tabiatın içinde öyle bir mekan yaratmak çok akıllıca aynı zamanda da çok kolay. Oraya aç karnına gidip kahvaltı etmek lazım,biz de öğrenmiş olduk.
İstanbul'a çok yakın olan Sapanca'yı daha iyi öğrenmek lazım .Çok güzel bir tabiat ve hala çok doğal.Bir kaç fotoğraf ekliyorum.

Read more...

denize adım attım

Antalya'da bir hafta tatil yaptık dedim demesine ama hiç denize giremedim. Çünkü ben derin denizden korkan biriyim ve Antalya'da da havalar çok sıcak olmadığından deniz de oldukça dalgalıydı. Bu durumda benim denize girmem söz konusu bile olamaz. Neyse ki otelin havuzu hem deniz suyu karışımlı, hem de boyumu geçmiyor. Ayrıca 800 metre uzunlukta. Gerçi uzunluğu da beni hiç ilgilendirmiyor, çünkü ben 10-15 metre mesafede debelenip duruyorum. Ama kendime haksızlık etmeyeyim; bu sene yüzmemi bayağı geliştirmişim. Ayrıca herkes güneşlenirken ben nerede ise hiç aksatmadan su jimnastiği yaptım. Sabahları da birkaç gün abimle 5 km yürüdük.
Ben bunları anlatmayacaktım. Denize Antalya'da giremedim ama dün İstanbul'da Gümüşdere'de Boğaziçi Ün. plajında denize girdik. Akşam saat 6 da gittik,7 de geri döndük. Bize de çok yakın, daha sık gitmek lazım. Denizin yeri başka.

Read more...

tatilden dönüş

Uzun bir aradan sonra yine burdayım. Neden yazmadım bilmiyorum. Bazen herşey çok anlamsız gelmeye başlıyor,hiç birşey yapmak istemiyorum,çok saçma buluyorum. Öyle bir dönemden geçtim galiba. Ama geçen zaman içinde Ankaradan kız kardeşim Sevinç geldi,onunla bir hafta birlikte olduk,sonra bir hafta Antalya'ya tatile gittik. Doruk,annesi,dedesi ve ben. Ama Ankara'dan abimler de geldiler, havalar da bana göre bayağı iyiydi yani çoğunlukla bulutlu idi. Akşamları üzerimize mutlaka birşeyler almak zorunda kalıyorduk. Çünkü rüzgarlı oluyordu. Biz orada iken hiç beklenmedik bir zamanda Gözde'nin mezuniyet töreni oldu,biz katılamadık tabii ama ailesi gelebildi.
Zekeriyaköy'e dönerken (gece saat 10 sıralarında) hava çok keskin bir şekilde ıhlamur kokuyordu. Ev havalansın diye her tarafı açık tutunca ev de nasıl güzel koktu anlatamam. Ihlamur ve yasemin kokusu akşamın nemi ile birlikte iyice ortaya çıkmış. Evimi özlemişim. Bahçemde oturmayı özlemişim. Bu süre içinde de sebze bahçemde bol miktarda kabak ve fasulyeler olmuş ama domateslerden şimdilik haber yok, onlar da 15 güne kadar kızarır. Böylece evde bolca kabak dolması ve mücver yeniyor. Hafta sonu bahçedeki ıhlamuru toplayacağız. İsteyen varsa verebilirim. Bir de süs eriği var. O kadar çokki onların ziyan olmasını da istemiyorum. Onun için doğru bir saklama şeklimidir bilmiyorum ama derin dondurucu da saklayıp kışın şurup yaparım diye düşünüyorum.
İşte böyle. Yine görüşürüz.

Read more...