kendimi çok suçlu hissediyorum

Bugün sabah saat 9 da evden çıktım ve akşam 6 da eve döndüm. Sabah, grubumuzdan bir arkadaşımızın kahvaltısına davetli idim,ama ne kahvaltı. Eve girer girmez kendimi cennete girmiş gibi hissettim. Nasıl ferah,nasıl rahat bir ev anlatamam. Hafif de bir müzik var. Salonun duvarlarında kocaman resimler,yerde heykeller. Kocaman da bir kahvaltı masası. Neyse ,her şey çok güzel hazırlanmış. Adanadan gelmiş ev yapımı kırık yeşil zeytin(15 tane falan yemişimdir.Aslında 4 tane yenmesi gerektiğini bilirim ama....),yeni pişilmiş elmalı pay,peynir,kuru meyva çeşitleri,yeşillikler ve tabii ekmek ve simit çeşitleri. Benim bugün protein ağırlıklı yemem gerekiyordu ama unutmuşum. Herşeyden ağız tadı ile bir güzel kahvaltı ettim ki anlatamam. Tabii oturup sohbet ettiğimiz süre boyunca da yeme eylemi de tekrarlandı. Nihayet saat 12 de oradan ayrılıp seramik atölyesine gittim.Yemeğe ara verip seramik yapacağım diye kendimi temize çıkarmaya çalışırken atölye arkadaşımız Pınar'ın doğum günü değilmiymiş. Elinde pasta ile geldi. Pasta da Sarıyer'deki Göze pastanesinden. Çok hafif,ev yapımı gibi. Bir şişe beyaz şarap, derken yeniden ,yeniden yenen  içilen şeyler. Saat 6 ya kadar böyle devam etti. Bu durumda olan biri ne hisseder. Ben çok kötü hissediyorum kendimi.
Yarın söz  veriyorum,normal hayatıma döneceğim.

Yorum Gönder